Haftanin Yazisi 15

Başkanın Mesajı

Dicle Yılmaz

Biz Sağılacak İnek Değiliz

Köyün birinde, yoksul bir adam varmış. Bu adamın kendisini ve ailesini geçindirebileceği sadece bir ineği varmış. (ineğin ismi Gotte) Yoksul adamın bakmakla yükümlü olduğu karısı, iki çocuğunun yanı sıra, evinde barındırdığı 18-19 yaşlarında kimsesiz başka bir genç daha varmış. Bu genç, ev işlerine yardımcı olmakla beraber, her gün adamın ineğini sağar, ahırını temizler, ineğin yemini, suyunu verirmiş. Yoksulluk bu ya, ailenin her günkü yemeği ise, inekten sağılan süt ile bulgur karışımından elde edilen süt çorbasıymış. Gel zaman. Git zaman. Belli bir süre sonra her gün yenilen süt çorbası genç adamda bir bıkkınlık meydana getirmiş. Genç adam, ahırdaki işini bitirip her eve geldiğinde önüne koyulan süt çorbasını görünce; içinden, '' yine mi süt çorbası '' dercesine yüz ifadesini değiştirirmiş. Yoksul adam, bu yüz ifadesini anlıyor ama, anlamamazlıktan geliyormuş.
Günlerden bir gün genç adam ineği sağarken, inek aniden huysuzlanıp süt kovasını devirmiş. Genç adam, yere dökülen süt nedeniyle her ne kadar üzülmüş gibi olsa da, aslında sevinmiş. Sevinci şu ki; süt olmayınca, evde süt çorbası yapılmayıp yerine başka bir yemek yapılacağını hayal etmiş. Süt kovasının devrildiğini ev sahibi olan yoksul adama haber vermek için koşa koşa eve gelmiş.
- Hasan amca, Hasan amca !
- Buyur evladım.
- Gotte huysuzlanıp süt kovasını devirdi.
Yoksul adam süt kovasının yere devrildiğine kendi adına üzülmüş tabi. Fakat, sütün yere döküldüğüne sevinen genç adamın süt çorbasında kurtulma hayalini tahmin ettiği için gayet vakur bir duruşla cevabını vermiş.
- Öylemi evladım. Demek ki süt yere döküldü.
- Evet Hasan amca
- Madem süt yere döküldü bizde bugün....deyip biraz düşünür.
Genç adam, ev sahibinin cevabının, ''bizde bugün başka bir yemek yeriz'' demesini beklerken, aldığı cevap şu olmuş.
- Madem süt yere döküldü bizde bugün nanayı yeriz.
Bu hikayeyi anlatmamda ki amaç konuyu şuraya bağlamaktır. Hepimiz biliriz. Amatör futbol, Dünya futbol organizasyonunda her ne kadar başlangıç olarak sayılsa da, aslında tabir yerindeyse zurnanın son deliğidir. Adı üstünde '' amatör ''. Hal böyle iken bazı futbolcular (Hepsi değil. Kendini Ronaldo, Messi sananlar) oynamak için kulüp Başkanı ve yöneticilerinden anormal rakamlar talep etmektedirler. Ben bir kulüp başkanı olarak kendini Ronaldo , Messi sananlara sesleniyorum. Biz sağılacak inek değiliz. Yukarıda anlattığım hikayede olduğu gibi, kıt kanaat ayakta duran kulüpler sizi oynatmama kararı alırsa nanayı yersiniz.